İz Bırakan Proje Saff KAZDAĞLARI

Beyaz TV’de yayınlanan İz Bırakanlar programının bu haftaki konukları Saff KAZDAĞLARI Mimarı Erhan Vural ve arsaVev Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk oldu. 

Programda Saff KAZDAĞLARI’nın doğasına, felsefesine, voronoi tekniği ile ayrılmış parsellerine, danışmanlarına, sosyal donatı ve yaşam alanlarına ve Saff KAZDAĞLARI’nın aldığı ödüllere dair konu başlıklarına yer verildi.

Saff’ın tüm dünyada önemli bir trend haline gelen ve artık yaşamımızı şekillendiren doğaya yönelme, doğaya yaklaşma mantığıyla şekillendiğini ifade eden arsaVev Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk, “Pandemi ve yaşanılan acı depremlerin insanları kırsala ve doğaya daha da yaklaştır. EKMAS Yatırım tarafından hayata geçirilen ve Türkiye’nin en gözde lokasyonu olan Kaz Dağları’nda böyle bir projede yer aldığımız ve şekillendirdiğimiz için çok mutluyuz.” dedi. 

Öztürk, “Uydu görüntüleriyle 20 yıl öncesine gittik. Proje alanı 20 yıl öncesinde bile aynıydı. Bizde bölgede bir ağaç bile kesmedik, mimari ve sosyal alanları geliştirdik ve şunu kendimize destur edindik. Bu bölgeyi tüm inşa süreci bitince tamamen ağaçlandıracağız. Bölgenin toprak yapısına uygun fidanlar dikeceğiz. Yaşam başladıktan sonra karbon ayak izini sıfıra indirme politikasına geçiş yapacağız. Bununla ilgili EKMAS Yatırım tarafından gerekli çalışmalar yapılıyor.” dedi. 

Saff KAZDAĞLARI Mimarı Erhan Vural, bölgeye hayranlığının 20 yıl öncesine dayandığını iletti. Vural, “15-20 senedir her yıl 20 gününü Kaz Dağları’nda geçiren bir kişi olarak bu proje karşıma geldiğimde inanamadım. Oranın felsefesine, birikimine, doğasına yakinen tanıklık etmiş biri olarak bu projede yer almak çok mutluluk verdi. Bu proje ile ilgili EKMAS Yatırım ile oturup konuştuğumuzda “özellikle hiçbir ağaca, hiçbir canlıya dokunmadan doğaya saygılı bir iş yapmak istiyoruz” briefi ile bize geldikleri zaman bir mimar olarak bu büyük bir hayal açıkçası.” dedi.

Saff KAZDAĞLARI’nın mimari yapısına dair önemli anekdotlar düşen Vural, “Anadolu’da geleneksel mimaride avlu kültürü var ve avluya hayat denir. Bu bir yaşam alanıdır. Bizde Saff’ta, Kaz Dağları’nın doğasından ilham alarak insanların birlikte sosyal yaşama sahil olacakları yerleri tasarladık.” dedi. 

Ahşap malzemenin insan sağlığı üzerine etkilerine de değinen Vural, “Ahşap nefes alan bir malzeme. Eğer ki onun bu doğasını kontrol etmeyi öğrenirseniz insan sağlığına inanılmaz etkilerini gözlemlersiniz. Mimarlar olarak çağdaş mimaride betonarmeye ağırlık verdik ama geleneksel mimarimizde yaygın olan ahşabı unuttuk. Artık hem ülkemizde hem de Japonya’da ahşap yapılara değinildiğini görmekteyiz. Ayrıntılı incelemelerde bulunursak aslında ahşabın çok daha uzun ömürlü olduğunu görüyoruz.” dedi. 

Projenin 2025 yılının Haziran ayında teslim edileceğini ifade eden Öztürk, Saff KAZDAĞLARI’nda dikkat çeken önemli danışmanlar ile çalıştıklarını ve yeni anlaşmalar içinde görüşmelere devam edildiğini belirtti. Öztürk, “Popüler yaşam biçiminden Glamping yapılar tasarladık. Deprem uzmanı ve İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki ile çalışıyoruz. Deniz Aslan ve ekibi ile peyzaj alanında çalışmaktayız.  Geri dönüşüm sanatçısı Durul Bakan, Saff’a hayat verecek sanat eserleri üretecek.” dedi.

Saff KAZDAĞLARI’nın 20’den fazla sosyal alanlarına değinen Öztürk, “Burada ticari bir işten ziyade felsefeyi anlamamız gerekiyor. Bir ev değil komşu al mottosuyla yola çıkıldı. Bu sebeple Saff’ın felsefesini anlayıp hayatına uygulayabilecek kişilere satış yapıyoruz.” dedi.