Taş evlerin cephelerini süsleyen sardunyaları, Kaz Dağları’ndan gelen şifalı esintileri, dağların zirvelerinden gelen tatlı suları ve toprağın lezzetini organik ürünlerinde bulacağınız tatlarıyla Yeşilyurt Köyü, duyanlara efsaneleri andırıyor, gidenleri ise kendine hayran bırakıyor.
Yemyeşil Bir Yurt
Ayvacık ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü, 1946 Türkçe kaynaklarına göre Çekme Köyü, 1905 Yunan kaynaklarına göre ise Büyük Çepni ismiyle biliniyor.
Deniz ve dağ turizmi bakımından gelişmiş bu masalsı köy, Kaz Dağları’nın eteklerinde denize sadece 3 km uzaklıkta yer alıyor. Kaz Dağları’nın şifalı havasında astım gibi solunum yolları ve kalp hastalarının mabedi olarak görülen Yeşilyurt köyü, tarihi boyunca pek çok ulusun vatanı olmuş.
Rumların, Yunanlıların ve Osmanlıların huzur içerisinde yaşayıp günümüze kadar gelmiş önemli eserleri bizlere miras bıraktığı köy, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelmiştir. Rum ustaların elleriyle işlediği kiliseye benzetilen camisi ile mimarisi ilgi çeken eserlerinin yanı sıra tarihi dokusuyla da göz dolduruyor.
Mübadele yıllarına kadar Rumların anavatanı olarak bilinen Yeşilyurt, Yörüklerin köye yerleştirilmesiyle el değiştirmiştir. Rumlardan miras kalan mimari ve tarihi dokuyu büyük bir özveriyle koruyan Yörük halkı ise “oksijen çadırı” olarak da bilinen cennetten parçada yaşamlarını devam ettirmektedirler.
Otlu Lezzetler
Beklenilen diyara varınca yorgunluğumuzu silkeleyip dostlarla keyifli sohbetler eşliğinde toprak ananın bahşettiği lezzetlerin tadına varmak isteriz. Her yörenin damaklarda ayrı bir tat bıraktığı yöresel lezzetler durağında Yeşilyurt Köyü ise diğerlerinden ayrı lezzetler sunar. Kaz Dağları’nın eteklerinde filizlenen çeşitli otları dondurmalarında bile kullanan yöre halkı, gastronomi dünyasına ilham vermiştir. Çorbalarında, hamur işlerinde ve tatlılarında otları ana malzeme olarak kullanan Yeşilyurt halkı, ziyaretçilerin hatıralarında unutamayacakları tatlar bırakırlar.